Eski çağlardan beri, hangisi olursa olsun, dinler ruhani dünya yanında aynı zamanda devlet yönetiminde de etkili oluyordu. Din adamları dini kullanarak devlet yönetimine entrikalar yapıyor ve padişaha, krala ve yönetime müdahale ediyorlardı.
Laikliğin temel felsefesi, 16. yüzyılda İtalya'da başlayan Rönesans ve reform hareketleri ile oluştu. Sanatta ve edebiyatta kilisenin hakimiyetinden kurtularak, Antik Roma ve Yunan düşüncesi ile realite'ye yöneldi. Aksi halde Orta Çağ zihniyeti ve topluma din baskısı devam etseydi, Avrupa ülkeleri kalkınabilir miydi?
Laiklik veya Laisim, genel olarak "Din ve devlet işlerinin ayrılması" diye anlaşılır. Devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmaması gerekir. Devletin dinler karşısında tarafsız olması gerekir.