Derinleşen ekonomik istikrar sorunu, toplumun her kesimine fiilen bir maliyet getirdi. Reel sektörde konkordatolar arttı. Birçok şirket işçi çıkarıyor. Konutlar satılmıyor. Kiralık işyeri ve konut tabelaları arttı. Banka kredileri daraldı. (Mahalli seçim nedeniyle KOBİ ve esnaf kredilerinin yeniden açılacağını bekleyebiliriz.) Dış borçlarda risk arttı. Devlet ve özel sektör yurt dışından yüksek faizle borçlanıyor.
Genel olarak krizlerde, eksi büyüme olduğunda, sabit geliri olan devlet memurları etkilenemez şeklinde bir anlayış var. Ancak yüksek enflasyonda memurlar herkesten fazla etkileniyor. Çünkü siyasi iktidarlar memur maaşlarında enflasyon oyunu yapıyor.
2019 memur maaşlarında ilk 6 ay yüzde 4, ikinci 6 ayda ise yüzde 5 zam yapılacağı açıklandı. 2019 yılı 12 aylık ortalama olarak bu zam oranı yüzde 6.6 demektir.
Yeni ekonomi programında 2019 yılında enflasyon hedefi yüzde 15.9'dur. 12 aylık ortalama enflasyon da yüzde 15'ten daha düşük çıkmaz.
Bir siyasi iktidar enflasyon hedefini yüzde 15.9 olarak belirliyor, buna karşılık memura sözleşme var diye yüzde 6.6 enflasyon artışı yapıyor. Aradaki farkı da 6 ay sonra veriyor.
Her şeyden önce ifade etmek gerekir ki, memura verilen zam değil, enflasyon düzeltme farkıdır.