Türkiye son yıllarda muhalefet açısından bir çıkmaza girdi. Çok tanınan duayen bir gazeteci bu duruma bir örnek olarak bana ''CHP, siyasi iktidara MHP'den daha fazla destek veriyor" dedi ve konuşmanın, kavga etmenin yetmeyeceğini, yeni bir vizyonun gerekli olduğunu ekledi.
Muhalefet cephesine bakarsak... İYİ Parti, HDP ile yan yana gelme korkusu yaşıyor. Mecliste AKP'ye şartlı destek vereceğini açıkladı. AKP'nin Meclise getirdiği kanun teklifleri, çalışanın ve esnafın lehine ise, dış politikada Türkiye'nin yararına olursa, destek vereceğini açıkladı.
Eğer İYİ Parti kendi vizyonunu, çözüm yolunu açıklasaydı daha iyi sonuçlar alacaktı.
HDP'nin muhalefeti, PKK'yı dışlamadığı sürece, marjinalde kalır. HDP, demokratik görünüyor ve fakat PKK'yı reddetmediği için demokrasi anlayışı göstermelik kalıyor. HDP'ye oy verenlerin bir kısmı HDP'nin çizgisini benimsediği için değil, parti baraj altında kalırsa AKP daha çok vekil çıkarır endişesi ile veriyor.
Beni bu yazıyı yazmaya, CHP'li olup da sandığa gitmeyeceğini söyleyenlerin azımsanmayacak kadar çok olması zorladı. Bu anlamda İstanbul Büyükşehir adayı CHP için dönüm noktası olacaktır. Özellikle Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı gibi dürüst ve formasyon sahibi olması yanında, ayrıca ön seçimle gelmesi de hayati önem taşıyor.
Bugün CHP'nin siyasi konjonktürde geldiği yeri, ''CHP başka bedende yaşayan bir ruha dönüştü'' diye tarif edebiliriz.