Ekonomide nihai hedef, insan refahı ve mutluluğudur. Refah yalnızca fert başına gelir artışı ile sağlanamaz. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin ve sosyal ihtiyaçların karşılanması da gerekir. Yani yalnızca GSYH'da büyüme değil, aynı zamanda iktisadi ve sosyal kalkınmanın da sağlanması gerekir. Kalkınmanın altyapısı ise demokrasi ve hukuktur.
Batılılaşma hedefinden de insan refahı ve mutluluğu anlaşılır. Söz gelimi Avrupa Birliği için insan hakları ve siyasi özgürlükler, ekonomiden önce gelir.
Kadir Has Üniversitesi, 2012 yılından beri, Türkiye Sosyal-Siyasal Eğilimler Araştırması adı altında bilimsel ve güvenilir anketler yapıyor ve bunu değerlendirerek yayınlıyor. 2018 araştırmasının, özünü etkilemeden bazı sonuçlarını değerlendirdim.
Sonuçlar, ekonomik sorunların arttığını ve halkın giderek mutsuz olduğunu gösteriyor.
1- Halka göre ekonomi de inişte: 2018 yılında yapılan anket sonuçları, son bir yılda ekonomik gidişattan halkın kötü etkilendiğini gösteriyor. Anket sonuçlarına göre, ekonomik gidişattan kötü etkilendim diyenlerin oranı yüzde 57.1 ve hiç etkilenmedim diyenlerin oranı ise yüzde 21.9'dur.
Büyümenin düştüğü, fiyatlar genel düzeyinin ve işsizliğin arttığı bir ekonomik konjonktürde, ekonomik gidişattan kimsenin olumlu etkilenmesi doğal olarak mümkün değildir.