Başbakan Orta Vadeli Program (OVP) temel hedeflerini açıkladı. Bu programın, büyümenin istikrar kazanacağı, enflasyonun düşeceği ve fakat işsizliğin devam edeceği varsayımına göre hazırlanan bir program olduğu anlaşılıyor .
Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali plan, bu günkü siyasi iktidar tarafından getirildi. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT)'nin kaldırılması ile birlikte beş yıllık planlarda adeta rafa kaldırıldı. Önemsiz konuma getirildi.
Oysaki bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, ekonomik ve sosyal gelişmeyi sağlamak için zaten kıt olan kaynakları en etkin şekilde kullanmak gerekir. Bu da ancak planlama ile mümkündür.
1965'te başlayan ilk plan ve ikinci plan döneminde Türkiye yüksek büyüme oranları sağladı ve sanayileşme de, özellikle imalat sanayii o dönemde gelişti.
Dahası, 1929 dünya buhranı sırasında, 1930 ve 1931 yıllarında Türkiye'nin milli geliri yarı yarıya düştü. Bu sıkıntıdan devletçilik uygulaması ve birinci beş yıllık sanayi planı ile çıktık.
Siyasi iktidarın planlamayı kaldırmasının iki gerekçesi olabilir… Birisi kaynakları siyasi popülizm için kullanmak… Diğeri de serbest piyasaya devletin planlama ile müdahalesini önlemek.
Öte yandan uygulamada olan OVP'da yalnızca hedefler yer alıyor. Bu hedeflere hangi kaynakları kullanarak, hangi yollardan ulaşılacağı analiz edilmiyor. Bu anlamda söz konusu programlar bir beklenti, bir temenniden öte geçemiyor. Kaldı ki bu güne kadar hedeflerde tutmadı.