6 Ağustosta kur artışına çözüm üretmek için Merkez Bankası, BDDK ve Bankalar Birliği toplanmıştı. Merkez Bankası, Türk lirası için likiditede sınırlamasına gidileceğini ve hedefli ilave likidite imkanlarının kademeli olarak azaltılacağını açıklamıştı.
Hedefli ilave likidite imkanları, Mart ayından itibaren Merkez Bankasının bankaları ve reel sektörü krizin etkisinden korumak için sağladığı desteklerdir. Bu imkanlardan birisi de bankalara politika faizinin (Haftalık repo) 150 baz puan aşağısında likidite sağlanmasıydı. Mamafih Ağustos başında Merkez Bankasını bankaları ortalama fonlama maliyeti, gösterge faizi olan yüzde 8,25'in altında kaldı, yüzde 7.60 oldu.
Şimdi MB piyasa yapıcı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkan limitlerini, 12 ağustos itibarıyla sıfırladığını bildirdi.
MB repo ihalesi açmayarak bankaları daha yüksek olan gecelik faizlere ve geç likidite penceresinden borçlanmaya zorladı. Böylece örtülü faiz uygulamasına gitti. Ortalama fonlama maliyeti dün itibariyle 8,25 yükseldi. Hedef Türk lirasına erişimin zorlaşması ve döviz alımlarının azaltılmasıdır.
BDDK da, bankaların Aktif Rasyosu değeri hedefini, mevduat bankalarında yüzde 100'den yüzde 95'e, katılım bankalarında yüzde 80'den yüzde 75'e düşürdü. Yüzde 100 aktif rasyosu ile bankalar topladıkları mevduatın yüzde 100'ü kadar kredi açmak zorunda idiler. Şimdi bu yolla isteyen banka yüzde beş daha az kredi verecektir. Ayrıca kamu bankaları konut kredisi faizlerini artırdılar.
Burada parantez içinde söylemek gerekirse, kamu bankalarının piyasaya göre değil de hükümetin günübirlik kararlarına paralel uygulama yapması, rekabeti ve piyasayı daha çok bozuyor.