Dün bu köşede, yaşamakta olduğumuz ekonomik istikrarsızlık sorununun sürdürülemez olduğunu yazmıştım. Aynı şekilde, dış politikada ve yönetimde de sorunlar var.Yönetimde en büyük sorun, OHAL'in devam etmesi ve bu kapsamda mevzuatın sık sık değişmesidir.Söz gelimi son on beş günde TEOG kararı ve vergi açıklamaları herkesin kafasını karıştırdı. Hükümet üyeleri ve Cumhurbaşkanlığı danışmanlarının çelişkili konuşmaları da işin tuzu biberi oldu.Eğer gizli bir gündem yoksa, bazı okullarda 'Türk'üm doğruyum' yerine ''İslamız İslam'' gibi marşların okutulmasını, Diyanet İşleri Başkanı'nın gelir gelmez ''İnsanlık sekülerizm kıskancındadır'' şeklindeki laiklik karşıtı beyanlarını, Cumhurbaşkanı'nın Mısır'daki laiklik lehinde beyanına karşı nereye koymak gerekiyor?Dünya, teknolojiyi, yaşadığımız bilgi çağını ve yaşayacağımız aydınlık çağını tartışırken, biz bilerek veya bilmeden Siyasi İslam'ı tartışıyoruz.Sonuç: Ekonomik, siyasi ve sosyal sorunlar, yatırım ortamını vuruyor ve tüketicinin moralini bozuyor.Bunun içindir ki, Eylül ayı Tüketici Güven Endeksi'nde bütün göstergeler çok hızlı bir şekilde düştü. Geçen sene Eylül ayında 74.3 olan Tüketici Güven Endeksi, bu sene aynı ayda 68.7'ye geriledi.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Tüketici Güven Endeksi'ni''Tüketicilerin kişisel mali durumları ve genel ekonomiye ilişkin mevcut durum değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentileri ile yakın gelecekteki harcama ve tasarruf eğilimlerinin ölçülmesi" olarak tarif ediyor. Endeks 0 ile 200 aralığında değer almaktadır. Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveninde iyimser durum, 100'den küçük olması tüketici güveninde kötümser durum olduğunu göstermektedir. Tüketici Güven Endeksi'nin diğer göstergeleri de şöyle:* Tüketicinin genel ekonomik durumu, geçen yıla göre yüzde 7.54 oranında zayıfladı. * Bu sene işsiz sayısında beklenti, yüzde 12,31 oranında arttı. Başka bir ifade ile işsiz sayısında düşüş bekleyenler azaldı. * Tasarruf etme beklentisi,