Eskiler turizm sektörü için ''altın yumurtlayan tavuk'' derlerdi.. Sürekli döviz ihtiyacı içinde olan ve 1979 yılında olduğu gibi bazen de 50 cent'e muhtaç kalan bir toplum için bu yakıştırma çok yerindedir.
Elli cent kompleksi, Turgut Özal'ın turizm sektörünü öncelikli sektör olarak ilan etmesiyle daha belirgin oldu.
Bugün, turizm sektörüne eskisinden daha fazla ihtiyaç var.. Çünkü 16 yıldır sürekli dış ticaret açığı veriyoruz. Bu açığın bir kısmını Turizm geliri ile kapatıyoruz. Eğer turizm geliri olmasaydı cari açık ortalama yüzde 40 daha fazla olurdu.
Türkiye turizm sektörü için en elverişli ülkelerden birisidir. Yalnızca güneş ve deniz değil, her türlü kara turizmi için de elverişlidir. Bunun içindir ki kamu arazi tahsisi de yardımcı oldu ve Türkiye bu sektörde en iyi yatırımları yaptı.
Turizmin gelir getirdiğini gören siyasi iktidar önce tahsisli alanların kiralarını en az beş on kat artırdı. O kadar ki şimdilerde bir çok işletme cirosunun üçte birini devlete kira olarak ödüyor.
Ne yazık ki, Rusya uçak olayı turizme darbe vurdu. Sektör bir daha belini doğrultamadı. 2014 yılında 34.3 milyar dolar olan turizm gelirimiz 2017 yılında 26.3 milyar dolardır.