İzzet Yıldızhan, "Kadınlar sahneye külotla çıkıyor, çocuklarım izliyor etkileniyor" çıkışından sonra gözler Hande Yener, Gülşen, Hadise gibi isimlere çevrilmişti.
Hande Yener, isim vermeden sosyal medyadan yanıtını verdi.
Haliyle sıra Gülşen'in vereceği yanıta geldi. Acaba Gülşen ne diyecekti. Bana da çok sordular hatta, "Gülşen yanıtı giyeceği sahne kıyafeti ile verecek" dedim beklenen oldu.
Cumartesi günü Gülşen sahne kostümüyle ve danslarıyla beklenen yanıt fazlasıyla verdi.
Hem de ne verme... Resmen "Kime ne, sana ne, size ne" dedi.
Kısaca Gülşen, "Kıyafetime, sahneme, dansıma karışma.. Sahnemden, kıyafetimden ben mesulüm. Kimseyi ilgilendirmez" dedi.
Kimisi, "Helal Gülşen devam et" dedi.
Kimisi, "Çok abartı" dedi.
Pazar sabahı Habertürk'te Oylum Talu'nun programına katıldım. Oylum da "Ne düşünüyorsun" dedi.
Düşüncem belli ve net;
1-Kadınlar kıyafetlerine karışılmasını istemiyor. Gerçekten artık kadınların kıyafetlerine karışılmasın yeter.
2-Sahne sanatçının özelidir. Sahnede kim ne giymek isterse, onu giyer karışmamak gerek. Sahnede kıyafet önemlidir. Ama kıyafete mi bakıyorsun şarkı mı dinliyorsun. Yeter nedir bu kıyafet mevzusu... Nereye kadar.
3-Sahnede kim ne giymiş, ne takmış, ne takıştırmış, orkestrası nasıl gözüküyor, hepsi bir bütün. Olmazsa olmaz. Ama bir tutturulmuş kadınların kıyafeti falan filan. Saçma!!!