Bu hafta yeni aşk romanımdan; İspanyol Profesör Angel’in, sevgilisi ressam Angela’ya yazdığı aşk mektuplarından birini paylaşmak istiyorum sizlerle.
Canım Angelam! Her şeyden önce itiraf etmeliyim ki; senin gibi ince zevkleri olan, güzel, seçkin ve sanatçı bir kadın tarafından bu denli sevilmek gururumu okşuyor. Hayatımızın sonbaharında bulduğumuz bu aşk o kadar değerli ki! Ama biz iki zor ve özgürlük bağımlısı insanız...
Seni üzdüm, biliyorum. Ama âşık olduğum kadını her şeyiyle tanımaktı amacım. Çünkü hem bu aşk çok özeldi, hem de çok kırılgan. Bu gök tanrının bir lütfuydu bana, ama ya sonradan karşıma âşık olduğumdan farklı bir Angela çıksaydı? Çünkü seninle başlayan ve süregelecek günlerim, aylarım, yıllarım çok değerliydi benim için ve yol ayrımındaydım. Onun için seni zorladım, tahrik ettim, sıkıştırdım ki bana hayatınla ilgili her şeyi anlatasın diye. Biliyorsun ben seninle mantık oyunu oynamayı da çok seviyorum, sana tuzaklar kuruyorum. Bu benim huyum, sevdiğim insanlara yaparım bunu.
Senin geçmişte yaşadığın gerçek aşklara ben sadece saygı duyarım, yeter ki bunlar günübirlik, kahpe ilişkiler olmasın. Çünkü böyle çok kadın gördüm ben ve hep nefret ettim onlardan. Sen tertemiz ve erdemli bir kadınsın, iradende çok güçlü. Ama genetik olarak dişiliği çok ön planda bir kadınsın, istemesen de erkekleri çeker bu. Onun için sanal veya gerçek âlemde erkeklerle iletişimine dikkat etmelisin. Arkadaşça olduğunu düşündüğün cümleler, paylaşımların, senin dişiliğinle bir araya geldiğinde karşı tarafta çok yanlış algılar yaratabilir. Elbette ikimiz de eminiz ki, nerede ve nasıl ortamlarda olursak olalım ihanet asla söz konusu olamaz aramızda. Böyle bir erdemsizliği ikimiz de yapamayız zaten.
Sende gök tanrının verdiği yetenekler var. Sürekli kendini aşarak çok daha kalıcı ve değerli resimler üretebilirsin. Bunun için kendini geliştirmeli, edebiyat, müzik, felsefe, şiir ve doğanın güzellikleriyle beslenerek ruhunu