Etyen Mahçupyan Karar Gazetesi

Adil şahitler

Doksanlardan bu yana Türkiye’de muhafazakâr camiada ‘köprünün altından’ çok sular aktı… Hatırı sayılır bir zihniyet açılımı yaşanırken, özgürlükçü ve...

13 Nisan 2018 | 5.656 okunma

Doksanlardan bu yana Türkiye’de muhafazakâr camiada ‘köprünün altından’ çok sular aktı… Hatırı sayılır bir zihniyet açılımı yaşanırken, özgürlükçü ve demokratik değerleri benimseyen, sahiplenen ve savunan bir dindar kimliği ortaya çıktı. MAZLUMDER bu değişimin en parlak ve gurur verici örneklerinden biriydi ve hâlâ da öyle… İstanbul şube tarafından iki hafta önce yayınlanan ‘OHAL Dönemi Hak İhlalleri Raporu’, bu ülkede iyimser olmaya devam etmenin sanıldığından daha gerçekçi bir yaklaşım olduğunu ima ediyor. Raporun birkaç köşe yazısı dışında kendisine hemen hiçbir yayın organında anlamlı bir yer bulamamış olması ise, siyasetten duyulan korku ile ona yaranma arasında gidip gelen medyanın hazin durumunu yansıtıyor. Üç bölümlük çalışmanın ilk kısmı OHAL ile Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ilişkisi üzerine kavramsal ve mukayeseli bir giriş hüviyetinde. Ardından ‘OHAL döneminde yargısal sorunlar’ başlığı altında KHK ile ihraçlar, gözaltı ve tutukluluk süreleri, geciken iddianameler, örgüt üyeliğinde kullanılan şüpheli kriterler ve bu sürede yaşanan intihar ve kayıplar gibi meseleler ele alınıyor. ‘OHAL döneminde yoğunlaşan hak ihlalleri’ bölümü ise yaşam, düşünce ve ifade özgürlüğü, adil yargılanma gibi temel alanlardaki ihlalleri konu ediyor. Raporun ekinde ayrıca KHK düzenlemelerini ayrıntılı olarak görmek mümkün…       *** Basın sunuşunu yaparken, Şube Başkan Yardımcısı Semih Biten konuya şöyle girmişti: “Darbe girişimi sonrasında… İlan edilen OHAL gün itibariyle tam 6 kere uzatıldı ve 20’nci ayını doldurdu. Bu süre zarfında toplamda 30 adet Olağanüstü Hâl KHK’sı yayınlandı… Başarılmış darbelerin ardından yaşanan hukuksuzluk ve kaosun nedeni, toplumsal desteği olmayan cuntanın, olası muhalefeti sindirerek kendisini kabul ettirmeye çalışmasıdır. Ama halk tarafından engellenen bir darbe teşebbüsü sonrasında işletilecek bir hesap sorma sürecinde, toplumsal destek sorunu bulunmaz. Toplumun çoğunluğu, zaten meşru yönetimi desteklemektedir.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma