Çözülememiş ve çözülmesi kısa vadede beklenmeyen Kürt meselesinin gri bir arka plan oluşturduğu Ortadoğu siyasetinde, Türkiye Suriye’deki doğal partneri Sünni Arap muhalefeti etkili bir güce dönüştüremeyince ‘göbeğini kendi kesmek’ zorunda kaldı. Yoksa kimse ABD veya Rusya’nın Türkiye’nin ‘hassasiyetlerini’ önemseyerek stratejisini değiştireceğini beklemiyordu. Suriye’deki kritik olgu rejimin Esat olmadan devam edemeyeceğinin ortaya çıkmasıdır. İran yerel kara milislerini kullanarak Esat’ın ayakta kalmasını sağladı ve rejimin devamını isteyen Rusya’yı Esat’a razı etti. Çünkü Rusya, hava gücüne karşın, karada İran’a muhtaçtı. ABD ise Esat’lı bir geleceğe karşı olmasına karşın Rusya’sız bir çözümün peşinden koşmaya niyetli değildi. Böylece çözüm denkleminin ortasına Esat yerleşti. Bugün artık herkes rejimin devam edeceğini ve belirli bir reform açılımına razı olduğu sürece Esat’ın yöneteceğini kabullenmiş durumda. *** Öte yandan Esat karşısında aktörleşerek denge oluşturabilen ve en az bir büyük devletin hamiliğini kazanabilen tek grup PYD oldu. ABD onları IŞİD ile savaş çerçevesinde taşeron olarak kullanırken, İran’ın Esat üzerinden aşırı güçlenmesini istemeyen Rusya da dirsek temasını sürdürdü ve dolaylı yollardan destekledi.