Darbe girişimi sonrasında FETÖ ile mücadelenin hukuk çerçevesi içinde yapıldığı ve Türkiye’de yargı bağımsızlığının olduğu, hükümet yetkilileri tarafından sıkça tekrarlanıyor... Ancak söz konusu hukuk düzeni öyle şekilde çalışmakta ve sonuçlar üretmekte ki, hukuktan anlaşılanın son derece yüzeysel ve şekilsel olduğu da ortada. Yasaların ve mahkemelerin varlığının kendiliğinden ‘hukuk’ devleti yaratabileceğini sanıyoruz. Ama denetlenemeyen bir yürütmenin HSK üzerindeki belirleyici gücünden, ya da OHAL sayesinde hukukun iç normlarına uygun düşmeyen KHK’ların çıkarılmasından ve bu KHK’lar sayesinde yargının keyfileşmesi ihtimalinden gocunmuyoruz.
Oysa ‘mücadele’ adına şu ana kadarki uygulamalar söz konusu keyfiliğin ‘hukuka’ sindiğini, adalet getirme kaygısından çok öte işlevler taşıyan bir yargı anlayışına doğru savrulduğumuzu ve asıl vahimi bunu kolayca içselleştirdiğimizi ortaya koyuyor.