Ortada konusu bile yokken ve Erdoğan hiçbir şekilde erken seçime gidilmeyeceğini defalarca tekrarlamasına rağmen, Bahçeli’nin tarih vererek cumhurbaşkanlığı seçimini yerel seçimden önceye alma teklifi küçük bir deprem etkisi yaptı. Grup toplantısındaki konuşmada “Türkiye’nin 3 Kasım 2019’a kadar dayanması kolay değildir” diyen MHP Genel Başkanı, teklifini üç nedenle gerekçelendirdi: toplumsal olayların belirsizliği, Batı ile ilişkilerin değişmesi ve ‘veriler’… Bu son madde ile kast edilenin ittifakın oy potansiyelindeki düşme ihtimali olduğu düşünülebilir. Ama bunların hiçbiri seçimi ‘acilen’ yapmayı gerektirecek ciddiyette gözükmüyor. Zaten normalde Erdoğan ve Bahçeli’nin birlikte açıklama yapması beklenir, şu anki ‘çelişki’ duygusunu yaratmaya gerek olmaz ve hükümet de ‘garip’ duruma düşürülmezdi. *** Dolayısıyla Bahçeli’nin rüyasında kendisini görmüş olma ihtimali az… Siyasetin her an komploya yatkın olduğunu düşünen vatandaşlar, Bahçeli’nin rüyasında Erdoğan’ı gördüğünden kuşkulanıyordur. Diğer deyişle iki lider arasında danışıklı dövüş olduğunu, aslında erken seçimin Erdoğan’ın isteği olmakla birlikte Bahçeli’ye söyletildiği tahminine yakın durabilirler. Bu önermenin dayanağı olabilecek iki ihtimalden söz edilebilir. Biri, ekonomi ve dış politikada iyi sonuçlar üretmenin zorlaşması, işlerin kötüye gideceği beklentisinin artması karşısında bir an önce seçime gidilerek yeni bir nefes kazanılması… Ne var ki eğer Erdoğan’ın beyanlarını dikkate alacaksak, ülkeyi iyi yönettiğine, kendi zihnindeki doğruların ülke sorunlarına çare olduğuna ve Türkiye’nin giderek güçlendiğine inandığını söylemek durumundayız. Dolayısıyla pek de seçime muhtaç bir görünümle karşı karşıya değiliz. İkinci neden, erken seçim beklentisinin muhalif muhafazakar adayın bir an önce siyaset sahnesine çıkması için seslendirilmesi olabilir.