Önce birkaç tespit yapalım. Türkiye başkanlık sistemine geçmiyor. Başkanlık sisteminin özü bir kişinin yürütmenin başında olması değil, yasama ve yürütmenin birbirinden koparılması, yani birbirini enformel yollardan belirleme ya da etkileme gücünün olmaması. Türkiye şu an bunun tam tersi bir yola girmiş durumda. Başbakanın yerini bürokrasi üzerinde tam yetkili bir cumhurbaşkanı alıyor, ama aynı cumhurbaşkanı hem partisini hem de parlamentoyu doğrudan etkileyebiliyor. Yani ‘başkanlı parlamenter’ sistem…
İkinci olarak bütün bunlar Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasaydı yaşanmayacaktı. Ortada bir sorun olmadığı için değil. Sistem gerçekten de çökmüş durumda. Ancak bu dönemin sonunda Türkiye’nin yine bir sistem tartışmasının eşiğine gelmesi mukadder. Önümüzde 12 yıllık bir ara dönem var… Ortaya konacak performans AK Parti’nin de kaderini belirleyecek.
Gelelim AK Parti ile MHP’nin ortak anayasa değişikliği paketine. Getirilen değişiklikleri üç başlık altında ele almak mümkün: Normal maddeler, olumlu maddeler ve tehlikeli maddeler.