Paranoya üretimi popülist siyasetin en bilinen, ancak sonuç alma ihtimali de yine en yüksek olan araçlarından biri. Çünkü dünya çatışma anlayışına dayalı bir ilişkiler dengesi üzerine oturuyor. Devletlerarası güç farklılıkları daha güçlü olanın durumdan yararlanma isteğini artırıyor… Sonuç, toplumların güvenlik ihtiyacının süreklilik kazanması ve tehdit altında yaşama duygusunun yerleşmesidir. Bu da her ülkede siyasetçilerin ve liderlerin kendi toplumlarını bir arada tutmak amacıyla tehdidi abartmalarını, buradan bir paranoya üretmelerini teşvik ediyor.
Söz konusu tehditlerin gerçekçiliği ülkenin gücüyle doğrudan bağlantılı… Mantıken daha güçlü olanların tehditlerden azade olduğu, buna karşılık zayıf ülkelerin sürekli ve çok yönlü tehditlerle karşı karşıya olduğu söylenebilir. Ne var ki teknolojideki gelişmeler ve küreselleşmenin getirdiği kimliksel çoğullaşma bugünün dünyasında bir ‘eşitlenme’ üretmeye gidiyor. Artık en güçlü olanın bile ‘vurulma’ ihtimali var ve üstelik güçlü olmak dünyanın geri kalanındaki öfkeyi üzerine çekmek anlamını da taşıyabiliyor.