Savcı Kiraz’ın bir terör eylemi sonucunda öldürülmesi ‘yeni Türkiye’ dizisine ara vermeyi gerektiriyor. En azından hâlâ eski Türkiye’de kalmak isteyenlerin varlığını gösterdiği ve ‘yeni’ olana ulaşmanın ne kadar güç olabileceğini hatırlattığı için. Meselenin iki boyutu var. Birincisi hâlâ siyaset uğruna adam öldürmeyi mubah sayan bir anlayışın varlığını sürdürmesi. İkincisi ise, söz konusu anlayışı meşrulaştırmaya çalışan, kendisini ‘aydınlanmış’ ve ‘medeni’ zanneden ama aslında kendi dar imtiyazlı alanını koruma uğruna insanlığı unutan hastalıklı bir laik kimliğin öne çıkması.
Son eylemin muhalefeti nasıl paralize ettiğini açık bir şekilde gördük. Basit bir insani tavrı bile sergilemekte zorlandılar. Kiraz’ın cenazesine gelemediler, utanç verici demeçler verdiler…