Alınganlığa sebep olmamak için baştan söyleyelim, hiçbir zihniyet diğerlerine kategorik olarak üstün değil. Ama ‘istatistiki’ olarak günümüzün rekabetçi dünyasında demokratlığın daha iyi sonuçlar aldığı görülüyor. İş dünyasında koca bir literatür bu zihniyeti stratejik ve gündelik yönetişimin temeli haline getiren Apple, Microsoft, Exxon gibi şirketlerin uygulamaları üzerine. Benzer bir başka büyük literatür de ABD ve İskandinav örneklerinden hareketle pedagoji ve eğitim alanında mevcut. *** Öte yandan zihniyetin ahlak, zeka, akıl, çalışkanlık gibi melekelerle ilgisi yok. Otoriter biri gayet ahlaklı olabileceği gibi, demokrat zihniyette biri de örneğin bir hırsız çetesinde çalışabilir. Zihniyet, adaptasyon süreci içinde edindiğimiz zımni kabullerin ürettiği bir algı, kavrayış ve tepki paradigması. Yani zaman içinde değişme özelliği gösterebiliyor ama her an için geçmişten bu yana biriktirmiş olduğumuz kişisel deneyimimize dayanıyor. Dolayısıyla hangi zihniyetlere daha yakın olduğumuzu biraz da nasıl bir kültürde yaşadığımız belirliyor. Yapılan çalışmalar kültürel ortam ile kişisel zihniyet arasında determinist bir ilişki olmadığını ortaya koymakta.