Etyen Mahçupyan Karar Gazetesi

Bugünün fıtratı

Siyasetçilerle iş adamları arasında ilginç bir paralellik var. Kendisini başarılı bulanlar, başarıyı kendi kişiliklerine atfederek gelecekte de her koşulda başarılı olacaklarını sanıyorlar. Ataerkil...

08 Nisan 2016 | 861 okunma

Siyasetçilerle iş adamları arasında ilginç bir paralellik var. Kendisini başarılı bulanlar, başarıyı kendi kişiliklerine atfederek gelecekte de her koşulda başarılı olacaklarını sanıyorlar. Ataerkil firmalarda duvara asılmış patron sözleri iyi bir gösterge. Son derece basmakalıp sözler, sırf patronun ağzından çıktığı için birer hikmet muamelesi görüyor. Ne var ki iş adamları genellikle ‘başarıyı’ para kazanmakla ölçüyor ve çoğu zaman rekabetçi olmayan koşullarda para kazanmış olduklarını unutuyorlar. Oysa o koşullarda para kazanmak iyi yönetici olmayı, geleceği doğru öngörmeyi, ya da risk almayı gerektirmez. Örneğin sadece bir bakanla yakın ilişkinizin olması, hiç risk almadan kendinize ‘uygun’ koşullar yaratıp tekelci bir avantaj sağlamanızı mümkün kılabilir.

Bu nedenle rekabetçi olmayan piyasalara alışmış iş adamları, rekabetçi dünyada bocalarlar. Şirketlerinde gerçek karlar düşerken yönetim sorunlarıyla karşılaşırlar. Ama aynı anda hayat onlara kendi kişiliklerinin özelliklerini de hatırlatır. Bazısı açık yüreklilikle özeleştiri yapar veya kendisini değiştirir, ya da işi yeni koşullarda daha iyi yürütecek olan birine devreder. Bazıları ise yeteneklerine fazla güvenerek her koşula uygun bir kişiliğe ve zihniyete sahip olduklarına vehmeder, kendi tarzlarında daha da zorlayıcı hale gelir ve şirketlerini başarısızlığa sürüklerler…

***

Siyasetçiler de büyük çapta bu davranış kalıplarına yatkınlık gösterir. Koşulların değişimine sürekli doğru tepki veren bir siyasetçi son derece ender bir durumdur. Hele bu değişim geri dönüşü olmayan bir sosyolojik kaymayı ve biçimlenmeyi ifade ediyorsa, siyasetçinin adaptasyonu çok daha zor olacaktır. Çünkü her siyasetçi belirli bir toplumsal zeminde ve zihni kalıplar içinde yetişir, buradan neşet eden kültürle beslenir ve kendi ideallerini söz konusu çerçeve içinde meşrulaştırır. Liderler bu hayalleri gerçekçi hedeflere dönüştürür ve yığınları mobilize ederler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma