Karşılıklı yazışmamızın ardından Murat Belge Birikim’in son sayısında benim bazı tespitlerimi ele alarak cevaplandırma veya yorumlama ihtiyacı duymuş. Bu isteğin ve gösterdiği çabanın kıymetli olduğunu düşünüyorum. Hayata, bilgiye ve kendisine mesafe alarak bakabilen, konuşma içinde fikir değiştirebilen, en azından buna açık olan ve bütün bu süreçte kendisini daha iyi anlatma ihtiyacı duyan söz sahibi kişilere fazlasıyla ihtiyaç var. Özellikle kendisine aydın diyenlerin klişelerin peşinden şehvetle gittiği küçük dünyamızda…
Belge’nin değerlendirmelerini tek tek ele alacak değilim. Ama tartışmanın herkesi ilgilendiren bir yönünün olması ve gerçekliğe de dokunması açısından bir noktayı irdelemek istiyorum. Benim cevabi yazımda “Türkiye’ye demokrasi yeni muhafazakârlar üzerinden gelecek” diye bir tespit var. Belge şöyle diyor: “İşte, birtakım siyasi gruplara, kadrolara vb teleolojik bir tarihi misyon biçmek üstüne konuşurken, bunu söylüyorum. Mahçupyan’ın bu cümlesini ve benzerlerini eleştiriyorum. (Bunu) demekle ‘proletarya diktatörlüğü üzerinden gelecektir’ demek arasında hiçbir fark yok. Aynı kolaycı, teleolojik bakış… Türkiye’ye demokrasi gelecekse, demokrasi için verilen mücadelenin sonucunda gelecektir.”