Eğitimde alınan son karar, dar ölçekte Türkiye’nin nasıl yönetilmekte olduğunu gösterdi. Nasıl olduğunu bilemediğimiz bir ani aydınlanma sonrası TEOG, yani liselere giriş için yapılan merkezi sınav sistemi ortadan kaldırıldı. Böyle alınmış olduğundan hareketle kararın ‘yanlış’ olduğunu öne süremeyiz. Hatta birçok eğitim uzmanının uzun zamandan beri bu sistemin kalkması gerektiğini savunduğunu da biliyoruz. Mesele atılan adımın içeriği değil, işin nasıl yapıldığı. . . Çünkü şu anki sistemin yanlış olması, kurulacak sistemin doğruluğunu garanti etmezken, karar mekanizmasının nasıl çalıştığı da bir sonraki sistemin niteliği hakkında öngörüde bulunma imkanı tanıyor. Kısacası eğer Türkiye’de kararları böyle almaya devam edeceksek, oradan ‘doğru’ bir sistemin çıkması beklenmemeli. Bir yanlış sistemi başka bir yanlış sistemle ikame eder ve de bu şekilde devam ederiz.