Kasım borsada yabancı yatırımcının göreceli hesap kapatma ayı olduğu için genelde satıcılı geçer. Ancak bu yıl dramatik bir ‘kaçış’ işareti verdi. Görüntüde mesele Rıza Zarrab’ın yargılanmasının Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiyi bozabilecek ve bunun kredi piyasasına olumsuz yansıyacak olması. Ancak temel neden Türkiye’nin bu türden olumsuz gelişmeler karşısında finansal direncinin azalmakta oluşu ve ekonomi yönetiminin sorun çözme kapasitesinin daralması. *** Basitçe söylersek enflasyon-faiz-döviz üçlemesinde denge tutturulamıyor. Hepsi birbirini tetikleyerek yükselmeye devam ederken, açık bir ekonomide yönetimin elindeki sınırlı araçlardan biri olan faiz hadleri de tamamen irrasyonel bir biçimde değerlendiriliyor. İşi oluruna bıraktığınız anda faiz edilgen bir unsura dönüşerek enflasyonu takip ediyor. Faizi bir etken yönlendirici olarak kullanmak ise, şu anki durumda ani bir faiz sıçramasını gerektiriyor. Çünkü enflasyonist talebi durdurmanın başka yolu yok. Öte yandan ekonomi yönetimi paralize olduğu ölçüde, döviz bir yatırım unsuru olarak algılanıyor ve enflasyon oranının iki misli hızla yükselmeye devam ediyor.