Yıllar sonra sanayi büyümesinin genel ortalamanın üzerinde geldiği bir çeyrek yaşandı. Bu iyi haber… İş dünyasının olumlu koşul ve imkanlara cevap vermeye yatkın olduğunu gösteriyor. Diğer deyişle Türkiye’nin girişimcilik konusunda zaafı yok. Mesele girişimciliği cazip kılacak zeminin hazırlanması. Şu anki sanayi performansının ardında iki önemli destek bulunuyor: Biri ihracat, yani özellikle Avrupa’nın büyümesi. Diğeri devlet desteği, yani borçluluk durumunun zamana yayılarak ‘yumuşatılması’. Ne var ki ihracatın yükselmesi ancak ithalatın daha büyük oranda yükselmesi ile birlikte geldiği için dış açık yaratıyor. Devlet desteklerinin ise sürekli tekrarlanması akılcı değil, çünkü verimliliği düşürerek sanayi yapısını yozlaştırıyor. Dolayısıyla hükümet girişimciliğin zeminini sağlamlaştıracak bir ekonomi politikası izlemek durumunda. Kısacası yatırımları özendirecek enflasyon-kur-faiz hadleri dengesinin kurulması ve belirsizliği asgariye indiren bir iktisadi/siyasi strateji gerekiyor.