Etyen Mahçupyan Karar Gazetesi

Gerçekten de kahinliğe gerek yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün önce PKK’nın eylemlerinin “arkasında FETÖ’nün bulunduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok” diyordu. Diğer bir deyişle Erdoğan için iki örgüt...

21 Ağustos 2016 | 4.050 okunma

Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün önce PKK’nın eylemlerinin “arkasında FETÖ’nün bulunduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok” diyordu. Diğer bir deyişle Erdoğan için iki örgüt arasında işbirliği olduğu apaçık bir olgu. Eğer dışımızdaki aktörlerin esas hedefinin Türkiye’yi yıkmak olduğunu ve bu amaçla yan yana geldiklerini düşünüyorsak bu sonuca ulaşabiliriz. Ekleyelim ki bu tahminin doğru olma ihtimali de yüksek. Ancak sırf ‘bizim’ mantığımıza oturması bir olguyu gerçek kılmaz…

Gülen örgütü ile PKK arasında gerçek bir bağlantı olduğunu önerebilmek için söz konusu ilişkinin her iki aktörün zihin dünyasında ‘anlamlı’ olması gerekiyor. Bunu bugün ortak Türkiye düşmanlığı ile kendimizce açıklayabiliyoruz, ama acaba önermemizin bu aktörler nezdindeki önceliği ve gerçekliği ne? Belki Gülenciler bir süre Türkiye siyasetinden uzak durup diğer ülkelerdeki varlıklarını konsolide etmenin peşine düşmüştür… Belki PKK Suriye’de masa kurulması öncesi Türkiye’yi iç savaşta bir ülke olarak göstermeyi amaçlamaktadır… Belki de PKK Suriye’deki siyaset boşluğundan yararlanarak pazarlık gücünü ayakta tutmaya çalışmaktadır… Ya da belki gerçekten de iki örgüt arasında böyle bir işbirliği vardır…

***

Gülen ile PKK’nın geçmişte can düşmanlar olduğunu da hesaba katarsak, dışımızdaki aktörler hakkında gerçekliğe tekabül eden önermeler yapmanın daha karmaşık düşünme süreçleri gerektirdiğini anlarız. Genel bir ‘doğru’, tüm siyasi aktörlerin farklı konjonktürlerde hem dış koşullar ve iç yapılanmalarındaki değişiklikler, hem de siyasi denklemlerdeki güçlerine bağlı olarak farklı işbirliklerine girdikleridir. Bu ilişkilerin hangisinin geçerli olduğunu anlamak delillere ulaşmayı gerektiriyor. Bu ise bağlantıyı en azından dört alanda aramamızı ima ediyor: İnsan, bilgi, para ve ürün. İki aktörün temsilcileri bir araya gelip plan ve organizasyon yapmışlar, karar almışlar mı? Aralarında bilgi ve istihbarat akışı olduğuna dair inandırıcı bulgular var mı? Para akışı, bazı eylemlerin ortak finansmanı söz konusu mu? İki örgüt arasında silah veya teknolojik aksam aktarımı yaşanmış mı? Buna benzer birçok soru gerçekte ne yaşandığını anlamamızı sağlar ve unutmayalım ki verilen cevapların

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Şu malum ‘bilge kral’ meselesi 24 Haziran 2018 | 5.336 Okunma Yeni bir nefes için… 22 Haziran 2018 | 2.665 Okunma Halledilemeyen bir travma olarak... 21 Haziran 2018 | 1.456 Okunma Büyüme fetişi 19 Haziran 2018 | 1.287 Okunma Dönüşü gözükmeyen yolda… 17 Haziran 2018 | 6.192 Okunma