Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne geçilmek üzere getirilen anayasa değişikliği birçoğumuzu kararsız bırakmış gözüküyor. Bu anlaşılır bir durum, çünkü taslağın maddelerini tek tek ele aldığımızda pek de sorunlu gözükmüyor. Ancak maddeleri birlikte düşündüğümüzde kolayca kabul edilebilir olmaktan çıkıyor.
Yasamayı etkileyecek üç değişiklik var: Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin aynı gün yapılması, cumhurbaşkanının parti üyeliğinin devam etmesi ve cumhurbaşkanının parlamentoya oranla güçlü fesih yetkisi. Bilindiği üzere cumhurbaşkanı kendi iradesiyle seçime gidebiliyor ama Meclis bu kararı ancak beşte üç çoğunlukla alabiliyor.
***
Maddelerin her biri görünüşte mantığa uygun… Seçimlerin aynı gün yapılması aynı partinin hem yürütme hem yasamaya hakim olma ihtimalini yükseltse de, ille de böyle bir sonuç çıkacak diyemeyiz. Ayrıca bu sayede yasama ile yürütme arasındaki uyum da artıyor. Cumhurbaşkanının partisinde üye olarak kalması da aslında işin doğasına uygun… Cumhurbaşkanı güçlü ise partisini zaten dışarıdan da yönetecektir. Fesih yetkisi ise karşılıklı olarak işliyor. Cumhurbaşkanı Meclisi feshettiğinde kendisi de seçime gitmek zorunda kalıyor. Görünüşte hepsi gayet ‘normal’ maddeler…