Kürt meselesinin çözümden uzaklaşması Türkiye toplumunun kimyasını bozdu. Birlikte yaşamanın anlamı genişlerken Kürt toplumu da daha siyasi bir mercek kullanmaya başlamıştı. Bugün eşitlik ihtiyacı ve bu eşitliğin hukuksal zemine oturması talebi AK Partililer dahil bölgedeki tüm Kürtleri içine alıyor. Öte yandan iktidar söz konusu talebe çok tedirgin yanıtlar getirdi. Yavaşlık ve muğlaklık süreci dış konjonktüre tabi kıldı ve sonuçta AK Parti dizginleri elinden kaçırdı. Kürtler ise bu belirsizliğin ardında ‘niyet eksikliğinin’ yattığını düşünmeye başladılar. Açıkçası bugün AK Partili Kürtlerin bile iktidara ilişkin kanaati diğer Kürtlerden çok farklı değil.
***
Örgüt tabanının PKK’nın hendek savaşına katılımı reddetmesi tabi ki olumlu bir belirti… Ancak bu arada başka bir sosyolojik gelişme de filizleniyor: Örgüt yanlısı ve örgüte uzak Kürt kesimleri ortak bir ruh halinde ve siyasi gelecek tahayyülünde yakınlaşıyorlar. Şimdiye kadar AK Parti ve PKK, Kürtleri bölerek, kendilerine yandaş kesimler üreterek mücadele ettiler. Görünen o ki bundan sonrasında her ikisi de siyasi açıdan karşısında daha iç içe geçmiş, akışkan ve blok olarak davranmaya eğilim gösterebilecek bir kitle bulacaklar. Mücadele ‘tüm’ Kürtlere kimin hitap edeceği üzerinde olacak…