Faiz lobisi’ söyleminin ve enflasyona dokunmadan daha düşük faiz istenmesinin ardında yaklaşan seçimlerin gölgesini görmemek mümkün değil. İktidar enflasyona dokunamıyor çünkü seçimi kazanmak için büyüme ve istihdama ihtiyacı var. Eğer bunu özel sektör üzerinden yapabilseydi, enflasyon da kontrol altına alınabilecekti. Ancak özel sektörün yatırıma çekinceli baktığı bir dönemde hükümet bu hedefi ‘cömert’ teşvikler, kamu harcamaları ve inşaat sektörü üzerinden gerçekleştirme peşinde. Özel sektörün niye yatırım yapmadığı konusu ise ülkenin içinde bulunduğu ‘mücadele’-hukuk(suzluk)-belirsizlik üçgeni ile alakalı… H H H İktidar siyasi stratejisini değiştiremiyor, çünkü Bahçeli üzerinden yapılan koalisyon, gerilim ve kutuplaşma ortamını siyaseten sürdürmeyi ima ediyor. Bahçeli verdiği destekle taahhüdünü yerine getirdi ve MHP kadroları da böylece bürokrasiye geri döndü. İktidarda kalmayı garantilemek açısından seçimi kazanmak ise AK Parti’nin ve Erdoğan’ın taahhüdü… Dolayısıyla Erdoğan’ın önünde siyasi stratejiyi değiştirmeden seçim kazanmak gibi bir misyon var. Bu ise bir yandan her sorunun ‘millileştirilmesi’, her farklılığın çatışmaya dönüşme potansiyelinin ayakta tutulması ve nihayet insanların ekonomik açıdan memnun edilmesi ile sağlanmak isteniyor. Bu nedenle büyüme ve istihdam çok kritik ve bedeli ne olursa olsun iktidar onu ödemeye hazır. Ancak bütün bunlar olurken, öne sürülen tezlerin ve ortaya konan performansın inandırıcı olması, eğer hedeflere ulaşılamıyor ise buna bir ‘günah keçisi’, hatta daha iyisi kadim bir düşman bulunması lazım.