Bugün itibariyle Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı görevini bırakıyor ve yerine Başkan Yardımcılarından Murat Çetinkaya geçiyor. Başçı çok başarılı bir başkanlık yaptı. Dünya çapında beğeni ve takdir aldı. Kullandığı pek de ortodoks gözükmeyen araçlarla, yapısal sorunlarını çözememiş ve birikmiş kapasitesini zorlamakta olan bir ‘gelişmekte olan’ ekonominin istikrarlı büyüme ve kontrol altında enflasyonla ilerlemesini sağladı. Siyasi ve ideolojik alandan yansıyan, bilgi temeli zayıf tetikçi baskısına direnerek rasyonel bir Merkez Bankası stratejisi üretti. *** Tabi ki Başçı bunu kendi başına yapmadı. Merkez Bankası yönetimi bir takım işi ve alınan her karar inceden inceye hesaplamalara, öngörülere, risk analizlere dayanıyor. Bunları yapabilmek için ise gerçekçi konjonktürel modellere ihtiyaç var. Nihayet söz konusu modellerin de Merkez’in görev tanımından hareketle belirli hedef ve ilkeler çerçevesinde üretilmesi lazım. Diğer bir deyişle bir yanda hükümetin olmasını istedikleri, diğer yanda dünya piyasalarının ve bunun içindeki yerinizin ima ettiği gerçeklik var. Günümüzde merkez bankaları kapalı ekonomilerdeki gibi sadece yurt içi piyasaların karşılıklı dengesi çerçevesinde karar veremiyor. Küresel piyasaların çok ufak bir bölümünü oluşturuyor olmanın bilinciyle, yanlış bir adım attığında karşılığının koca bir dalganın altında kalmak anlamına gelebileceğini bilerek tutum alıyor.