Ele avuca sığmayan bir üst akıl arama uğruna helak olanların Moody’s kararına sevincini sempati ile karşılamalıyız. Haklı çıkmak güzel bir duygu... Darbe girişimi sonrası Moody’s değerlendirmeyi ertelediğinde, ‘gerçekten bir üst akıl varsa Moody’s notu herhalde düşerdi’ demiştim. Şimdi düştü… Demek ki bir üst akıl varmış!
Bu ‘analizle’ tatmin olacak psikoloji ve zeka seviyesinde iseniz mesele yok. Ama basit bir soru soralım: Darbe haftası Moody’s şirketinin not düşürmemesi siyasi değil miydi? Acaba bu karar hangi üst aklın siyasetiydi? Erdoğan’ı çok beğendikleri için mi böyle davranmışlardı? Namuslu bir cevap söz konusu şirketin de o noktada namuslu davrandığını teslim etmek zorunda. İkincisi, üst aklın olmadığına inanmamız için acaba ne olması lazım? Anlaşılan Türkiye ne yaparsa yapsın Moody’s not düşürmemeli. Tabi eğer bizle ilgili her olumlu kararın ‘nesnel’, her olumsuz kararın ise ‘siyasi’ olduğunu sanacak kadar düşünmeyi bir yana bırakmışsanız…
***
Öte yandan iki ay önce siyasi davrandığına göre Moody’s şimdi de siyasi davranmış olabilir mi? Tabi ki olabilir. Ne var ki ilki darbe geçirmiş bir ülkeyi kollama, ona haksızlık yapmama işlevine sahipti. İkincisinde ise gerekli uyarıyı yapma işlevi var. Öte yandan belki şu an alınan karar da Türkiye’yi kollayan bir karardır. Eğer Türkiye doğru yönde gitmiyor ve Aralık ayında daha net bir not düşüşü ile karşılaşma ihtimaline sahipse, Moody’s kararı bizim lehimize olmuştur.