Referandumda ‘evet’ denmesi için propaganda yapanların tekrarladığı bir klişe vardı… Cumhurbaşkanlığı sistemine geçilince Meclis güçlenecek, yargı tarafsız ve bağımsız olacak. Belki yapılan değişikliğin içeriği ile hiç ilgilenmeyenlerin bir bölümü buna inanmış olabilir. Ama gerçeğin tam aksi yönde olduğunu anlamak için sadece serinkanlı bir okuma yeterliydi. Yine de muhafazakarların kahir ekseriyeti ‘evet’ dedi, elleri ‘hayır’ vermeye gitmedi. Bunun için psikolojik bir eşiğin geçilmesi, kadim korkuların aşılması, cemaatçiliğin dışına çıkabilen bir bireyselleşmenin yaygınlaşması gerekiyordu. Türkiye’nin o noktaya gelebilmesi için hala asgari bir nesil yolumuz var. O zamana dek muhafazakar siyaset sembolizmin etkisinde kalmaya devam edecek. Kimlik bir ideolojik farklılık olarak algılanacak ve temsil yeteneğinin güçle birleştiği dönemlerde siyaset arka plana düşecek.
***
İlkay Sunar asker için ‘toplumun korkularının cisimleşmiş hali’ demişti. Bugün Erdoğan da muhafazakarların korku ve hayallerinin cisimleşmiş hali… Ayrışmış toplumlarda gücün arkasına sığınarak kimliksel güvence aramak yaygın bir tutum