Beşiktaş’taki kırk küsur can alan bombalı saldırının ardından dün sabah Kayseri’de de benzer bir terör eylemi yapıldı. Hedef seçimi ve arka plandaki örgütsel mantık bunların PKK tarafından gerçekleştirildiği konusunda kuşku bırakmıyor. Bir saldırının daha olacağını tahmin etmek zor değildi ve şu an için de geleceğe yönelik benzer tahminler maalesef gerçekçi… Çünkü tekil terör eylemleri genel stratejiden kopuk kaldıkları ölçüde, toplumsal hafızada örgütlerin ‘ben hala buradayım’ mesajı vermesi olarak kayda geçiyor. Dolayısıyla bu eylemler sanki esas ileride kullanılacak olan bir aletin sahada sınanması gibi okunabilir. Buna karşılık eğer terör doğrudan pazarlık silahı olarak kullanılmaya uygun bulunduğunda, örgütler daha ‘sistematik’ görüntü veren eylemler düzenlemek isteyebiliyorlar.
***
Anlaşılan o ki, PKK da öyle bir evreye girmiş durumda ya da bu izlenimi vermek istiyor. Belki böyle ‘bağlantılı’ saldırılar üzerinden ‘yıkılmakta, son demlerini yaşamakta’ olmadıklarını kanıtlamaya çalışıyorlar. Ancak Suriye’de yaşanmakta olanlar ve kısa dönemde muhtemelen yaşanacaklar PKK’nın bütün gücüyle ‘bölgesel’ pazarlık masasında avantajlı yer almak istediğini ortaya koyuyor.
Baştan söyleyelim, bu tür terör saldırılarının PKK’yı avantajlı kılması mümkün değil ve örgütün de bunu gayet iyi bildiğini varsaymak gerçekçi olur. Onların hedefi Türkiye’yi önümüzdeki süreçte ‘dezavantajlı’ kılmak ve Türkiye’nin zayıflığı üzerinden güç devşirmek…