Düşünce dünyasının siyasete rehin düşmesiyle birlikte yeni bir ezber üretmiş durumdayız. Buna göre bir, Suriye ve Irak’tan sonra parçalanma sırası asıl hedef olan Türkiye’ye gelecek… iki, bu küresel bir plan ve arkasında ABD bulunuyor… ve üç, ABD Türkiye’yi parçalamak istiyor çünkü Türkiye artık büyük iddialara sahip güçlü bir oyuncu. *** Birçokları için bu ezbere inanmak bir ihtiyaç. Bu sayede düşünmeden düşünmüş gibi yapmak, kendini düşünen biri olarak sunmak mümkün. Söz konusu klişeyi tekrarlayarak korunaklı bir cemaatin parçası haline gelebiliyor, bu söylemi sayesinde kendinize ve kimliğinize güç vehmedebiliyorsunuz. Gerçekten de dünyanın en güçlü ülkesi ABD bizi parçalamak için bunca uğraş verirken, onun başarısızlığını görmek ve hele bunun ardında kendi ‘büyüklüğümüzün’ yattığını hissetmek olağanüstü olmalı. Ancak ne yazık ki bu tutum gerçeklerden kopuk yaşayabilmeyi geçici olarak sağlayan bir uyuşturucu… O nedenle sürekli tekrarlamanız ve başkalarından duymanız gerekiyor. Çünkü bir an sağduyulu bakmak bile, ‘yerli ve milli’ olmanın amentüsü haline getirilen bu ezberin ne denli gerçeküstü bir tablo çizdiğini ortaya koyabilir. Adım adım gidelim… Birincisi, Suriye ve Irak birileri onları parçalamak istediği için değil, kötü yönetildikleri için bu haldeler. Eğer hak ve özgürlük açısından işlevsel bir demokratik yönetime sahip olabilselerdi, kimsenin bu iki ülkeyi bölmeye gücü yetmeyeceği gibi çok muhtemelen kimse de bunu istemez, böyle hedefleri olanlar varsa onlar da hayallerini ertelerdi.