Bu toplum Cumhuriyet’in ilk yirmi yılında sert ve hızlı bir değişim yaşadı. Siyaset sosyal ve kültürel alanı ideolojik baskı altında yeniden şekillendirmeye çalıştı. Bunun dip dalgalar şeklinde gelen olumsuz sonuçlarını hala atlatmış değiliz. Son yirmi yılda ise bunun tam tersi bir dönemden geçtik. Modernliğin sıkıntıya girdiği bir süreçte gelen küreselleşme ile birlikte, Türkiye’deki özellikle muhafazakar kesimde devrimsel bir değişim dinamiği başladı. Doğal olarak önce nüve halinde, sonrasında adım adım genişleyerek, ama hala tüm kesimi kucaklamaya çok yolu olan bir değişim… *** Zihniyete de uzanan bu sosyolojik iç hareketlilik bir büyük dip dalga oluşturdu. AK Parti’yi olumlu anlamda farklılaştıran özellikler o enerjinin yansımasıydı. Nitekim AK Parti’nin söz konusu dip dalga üzerinde ‘sörf’ yaptığı sıkça yazıldı. Partinin kadro ve lideri de aynı kuşatıcı dinamiğin etkisi altındaydılar. Bu nedenle o dönem ‘sörfçü denize düşmeden’ geçilebildi.