Üç yıl aradan sonra geçen hafta katıldığı TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısında, Erdoğan işadamlarından şikayetini tekrarladı: “Türkiye 3 kat büyümüşse buradaki işadamlarımızın pek çoğunun işleri 5 kat 10 kat büyümüştür… Özel sektörün de her şeyini borçlu olduğu milletine ve devletine katkı sunacağını ümit ediyorum.”
Nitekim bu ‘uyarının’ ardından konuyu yerli otomobile getiren Erdoğan “Bundan sonra bizim dünya çapında bilinen markalara ihtiyacımız var. İş adamlarımızın arkasındayız. Yerli otomobil konusuna ulaşamamış olmaktan üzüntü duyuyorum. Kendi pazarımızın büyüklüğü ortadayken böyle bir adım atılmaması düşündürücüdür. TÜSİAD üyelerinden cesaretli adım bekliyorum. Bu salondan bir babayiğit çıkaramıyorsak üzüntü verici...” diye konuşmuştu. Dinleyenler ne düşündü bilemiyoruz, sonrasında herhangi bir TÜSİAD üyesinin bu cümleleri nasıl yorumladığını da duymadık. Ancak Erdoğan için hazır olan koşulların iş dünyası için hazır olmadığı açık. Görünen o ki yerli otomobil gibi küresel anlam taşıdığı takdirde işlevsel olabilecek olan bir yatırım iş dünyası açısından gerçekçi değil.
***