Kurtuluş Savaşı’nı kazanan genç Türkiye Cumhuriyeti’ni çok daha uzun ve çetin geçecek yeni bir savaş bekliyordu. O da ‘Ulusal Ekonomik Kurtuluş Savaşı’ydı. Verilecek bu uzun mücadelenin planlanması adına İzmir ilimizde 17 Şubat–4 Mart 1923 tarihlerinde bir iktisat kongresi düzenlendi. Kurucu yöneticilerin ilk iktisat kongresini İzmir’de yapmaları bir tesadüf değildi. Zira İzmir düşmanın denize döküldüğü yer olması ile fiziki savaşın bittiği, lakin yeni savaşın tam da o bitiş noktasından başlayacağı bir mekandı.
Ayrıca İzmir, değişik uluslardan insanları barındıran bünyesi ile milli duruma geçişin simgesi, işgali en ağır şekilde hisseden yapısı ile kimi yerde bir enkazın sembolü idi. Bu özellikleri ile küllerinden doğacak bir ekonominin ilk kıvılcımlarının çakması için seçilmiş en iyi yerdi.
İlk İzmir İktisat Kongresi’nden sonra yine aynı ilimizde dört kongre daha yapıldı. Kongrelerin yapıldığı tarihlere bakacak olursak, Türkiye’nin iç veya dış değişkenler nedeni ile büyük dönüşümler geçirdiği yıllara denk düştüğünü görebiliriz. Bu kongrelerin tarih ve alınan ana kararları şu şekildeydi:
*İkinci İzmir İktisat Kongresi 2-7 Kasım 1981 tarihlerinde gerçekleşmiş, dışa açık büyüme stratejisi benimsenmiştir.
*Üçüncü İzmir İktisat Kongresi 4-7 Haziran 1992 tarihlerinde gerçekleşmiş, makro ekonomik istikrar ve politik entegrasyonların önemi vurgulanmıştır.
*Dördüncü İzmir İktisat Kongresi 5-9 Mayıs 2004 tarihlerinde gerçekleşmiş, uzun vadede bilgi toplumuna dönüşme ve AB’ye üyelik ana konu olmuştur.