Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Türkiye'nin kredi notunu "Ba1"den "Ba2"ye düşürdü. Böylece yatırım yapılabilir seviyenin iki kademe altına düşmüş olduk. Moody’s yaptığı açıklamada kararına gerekçe olarak " kurumların direncindeki süregelen kayıp" ve "dış şok riskinin yüksek borç ve siyasi riskler nedeniyle artması" belirtildi.
Moody’s’in bu açıklamayı Merkez Bankasının dünkü faiz açıklamasından sonra yapması da oldukça manidar oldu. Peki Türk ekonomisi bu not indirimini hak ediyor mu?
TÜRK EKONOMİSİ SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL
Bugüne kadar ekonomi ile ilgili yazdığım yazılarının çoğunda dış açık, enflasyon ve işsizlik sorunlarının çözülmesi için reform ihtiyacından bahsettim. Bu süreçlerdeki gecikmenin bize kısa, orta ve uzun vadelerde maliyetlerinin olacağını söyledim. Şimdi karşı karşıya kaldığımız bu kararda, Moody’s’in gerekçe olarak gösterdiği “temel yapısal reformların uygulanmasındaki ek gecikmeler” tespitine karşı söyleyeceğimiz bir şeylerin olduğuna inanmıyorum.
Bununla birlikte, 15 Temmuz darbe girişimini takiben, 23 Eylül 2016’da notumuzu düşüren Moody’s’in bu indiriminden sonra, Türk ekonomisinde neler olmuştur? Yaşanan gelişmeler 2018 yılında yeni bir not indirimini haklı kılıyor mu?
Türkiye yaklaşık 1 trilyon dolara yaklaşan gayri safi yurtiçi hasılasına sahip. 2017 yılında yüzde 7,3, 2018 yılı için yüzde 5,5 büyüme hedefi olan bir ekonomi. 15 Temmuz sonrası büyüme konusunda oldukça başarılı bir performans sergilendiğini söyleyebiliriz.