Devletlerin karşı karşıya gelmek yerine sahada vekalet verdikleri üçüncü güçler vasıtasıyla askeri mücadeleye girmelerine “vekalet savaşları” adı veriliyor. Vekalet savaşlarının ortaya çıkma nedeni ise, vekalet veren ülke yönetimlerinin insan ve sermaye kayıplarından kaçınmak istemeleridir.
Bunun en son örneğini ise Suriye’de gözlemliyoruz. ABD’nin vekalet verdiği PKK/PYD, icra ettiği savaşın maliyetini karşılamak için başta ABD’den yardım alırken, daha sonra bölgedeki petrol yataklarını da ele geçirerek savaşı sürdürmesi için gerekli maddi kaynakları artırmaya başladı.
ABD de böylece hem asker kaybetmeden hem de vergi mükellefi Amerikalılara savaşı yük haline getirmeden, Ortadoğu’da planlarını yaşama geçirmek için, güya kestirme bir yolda ilerlemeye çalışıyor.
PKK/PYD bu strateji doğrultusunda, Rakka ve Deyrizor bölgesindeki enerji sahalarını işgal etti. İşgal edilen sahaların potansiyelini incelediğimizde, Suriye'nin enerji kaynaklarının yüzde 70'ine karşılık geldiğini görüyoruz. Savaş öncesi Suriye’de petrol üretiminin 350 bin varil olduğunu düşünürsek, faaliyete alınacak her kuyu ile PKK/PYD’nin günlük üretim kapasitesini 200/250 bin varile, aylık gelirini de 400/450 milyon dolara çıkarması teorik olarak mümkün.
PKK/PYD’NİN MADDİ KAYNAKLARI KESİLMELİ