Geçen hafta Türkiye ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında gerginliğe neden olan, Kıbrıs'ın güneydoğusundaki bölgede doğalgaz arama çalışmaları sürdürmesi planlanan, İtalyan firması ENI'ye ait sondaj gemisi "Saipem 12000" Türk donanmasının baskısıyla bölgeden ayrıldı.
Peki Doğu Akdeniz’de gerginliğe yol açan bu olaylar zinciri nasıl başladı? 2009 yılında Hayfa açıklarında Tamar sahasında 260 Milyar m3, 2010 yılında Leviatham sahasında ise 450 milyar m3, Kıbrıs kıta sahanlığı içerisindeki Afrodit bölgesinde de yaklaşık 200 milyar m3 olduğu söylenen doğal gaz yatakları keşfedildi.
Arka arkaya yapılan keşiflerden sonra bölgeye dünya enerji piyasasının oyuncuları da üşüşmeye başladı. Bunlar ABD’li Noble, Exxon, Fransız Total, İtalyan ENİ, Koreli Kogas ve Rus Novatec gibi ciddi firmalar oldu.
Aşağıdaki haritada da gösterilen İsrail'in Tamar ve Leviathan bölgelerinde keşefedilen gazın çıkarılma işini ABD’li Noble ve İsrail’li Delek ortaklığı üstlendi.
Bu alanlardan bulunan doğalgazın Avrupa pazarına satışı için en uygun yol ise Türkiye üzerinden düşünülmektedir. Uzmanların yaptığı açıklamalarda Leviathan, Heredot ve Nil Deltasında toplam doğalgaz miktarının 13,2 trilyon m3, petrol miktarının ise 3,4 milyar varil civarında olduğu tahmin ediliyor.