Altun: Siyasi ihtilafların gerilime yol açtığını ve giderek krize dönüşeceğini gören AK Parti yönetimi genel başkanına net bir mesaj verdi. Durumu gören Davutoğlu bir tercih yaptı, süreci ise başarılı bir liderlikle Erdoğan yönetti.
-Davutoğlu görevi bırakıyor, AK Parti 22 Mayıs’ta kongreye gidiyor, soru net; ne oldu, niye oldu?
Siyaseti analiz edenlerin beklediği bir şeydi. Buraya gelinmesinin yapısal aktörlerle ilgili boyutu şu: 2014’te cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle fiili bir sistem değişikliği oldu Türkiye’de. 2007’de teorik 2014’te de fiilen gerçekleşmiş oldu yarı başkanlık. Ciddi bir yapısal değişimdi bu Türkiye siyasi tarihi açısından. Ağır aksak işleyen garip bir alaturka hali olan parlamenter sistem başka bir yapıya dönüşmüş oldu. Bu formel dönüşüme bir de Türkiye siyasi hayatında ağırlığı son derece belirgin olan Erdoğan gibi bir figürün oturmasıyla dönüşüm daha belirgin hal aldı. Buna ister fiili sistem değişimi, ister defacto yeni sistem deyin, ister kayıp ister kazanım diye görün, yeni bir siyasal gerçeklikle karşı karşıya kaldığımız aşikar.
- Tanımı ne bu siyasal gerçekliğin, evet fiili durum var ama hukuki meşruiyet de var?
Aslında Cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle yarı başkanlık hali fiilen oluşmuştu. Anayasanın cumhurbaşkanını güçlü yetkilerle donatmış olması çok güçlü bir cumhurbaşkanı figürünü ortaya çıkardı. Onu halkın seçmesi de o gücün meşruiyetini ciddi şekilde katladı. Erdoğan’ın sembolik de önemi var. Erdoğan Türkiye’de iktidarın kaynağını dönüştürmüş bir figür. 2002 sonrasında iktidarın kaynağına halkı oturtan figür, halk oyuyla cumhurbaşkanı seçildi ve sistemin başına oturdu.