Türkiye toplumu Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye ile kurduğu ilişki biçimini hiçbir zaman benimsemedi aslında. Zaruret halini görse de fiili hiyerarşiden kurtulmak, onurlu ve dengeli bir ilişki kurmak istedi. Küstah Johnson mektubundan, uzak karakol yakıştırmasındaki hakikatten tiksindi.
Ecevit’in edebiydi-değildi ayrı konu ama o örnekteki gibi bir Türk başbakanının ABD başkanının karşısında ezilip büzülmesinden utandı, çok öfkelendi. NATO marifetiyle her on yılda bir, “bizim çocuklar” dedikleri lejyonerlere darbe yaptırmasından; muhtıralarla, ekonomik tehditlerle, beşinci kol faaliyetleriyle millet iradesine ayar çekmeye kalkmasından dolayı çok sabretti. Bağımsızlaşacağı günü bekledi.
O gün yaklaştı diyorduk ama artık adını koymalıyız.