Fransa’da son yıllarda popülerleşen ve Cumhurbaşkanı Macron’un iç siyasette sıkıştıkça meşruiyet atfetmeye ve devlet politikası haline getirmeye kalktığı aşırı sağ söylemler yabancı düşmanlığından İslam düşmanlığına evrilmiş vaziyette.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’nun mizah ya da ifade özgürlüğü sayılamayacak denli nefret suçu içeren bayağı karikatürlerinin yayınlandığı günden beridir ölümcül bir çılgınlığın pençesinde Fransa.
Bütün Avrupa ülkeleri aynı yanılgıyı yaşıyor. Avrupalı siyasiler asıl sorunları çözmeye güçleri veya vizyonları yetmediğinde sırf oylarını artırmak için tehlikeli bir kısır döngüye gönüllü giriyor. Nefret suçunu meşrulaştırıyor, ırkçılığı İslam düşmanlığına dönüştürüyor ve toplumlarında yükselen yabancı düşmanlığını DEAŞ gibi terör örgütlerini bahane ederek Müslümanlara fatura ediyorlar.