Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinde eski yönetim sistemiyle farkı en fazla “hızlı karar-pozitif sonuç” pratiğinde görülecek.
Sahadaki herhangi bir sorunu doğru teşhis etmek ve doğru çözümler üretip hayata geçirebilmenin önündeki en büyük engeli bürokrasi oluşturuyor.
Son 15 yıldır işleyişi hızlandırmak için alınan onca tedbire rağmen devlet dendiğinde insanların zihnine hâlâ tüm olumsuzlukları, yanlış anlamalarıyla bürokrasi geliyor.
Kime sorsanız onlarca örnek anlatabilir bürokratik sapmaya ve yavaşlığa dair.
Taşradaki bir il ya da ilçede yaşanan bir sorun hakkında Ankara’daki muhatapla yapılan dosyalar dolusu yazışmaları düşünün…
Yeni sistem en başta bunu izole edecek. Daha dolayımsız, daha sahaya hakim ve çözümde süratli olacak.
Hükümetin yasamadan bağımsızlaştırılması,icracıların vekillere değil doğrudan asillere karşı sorumlu olması ve yasama faaliyetiyle değil sadece işiyle meşgul olması bürokrasi çarklarını mümkün olduğunca azaltacak.
Belediyeler yeni hükümet sistemini anlamak için seçiminden icrasına en doğru örnekler. Malum, her yerel seçimde belediye başkanıyla birlikte il genel meclisini de seçiyoruz. Yeni sistemde bu ülke geneline uyarlanacak.
Yan yana konmuş iki sandıkta hem yürütmenin başı olarak cumhurbaşkanımızı hem yasama organı olarak TBMM’yi seçeceğiz.Cumhurbaşkanı beş yıllığına, en fazla iki kez seçilecek ve yaptığı her işlemden dolayı yargı, TBMM, partisi ve halk tarafından denetime tabi tutulacak.