Televizyon ekranından izlerken, izlenimleri dinlerken söyleneni tam manasıyla anlamak mümkün değilmiş.
Aradaki farkı Adıyaman'a gelince anladım.
Yıkım öyle büyük ki bu kâbusun içinden insan eliyle çıkılamaz, duygusu yapışıyor insanın yakasına.
Başınızı çevirdiğiniz yerde en az bir kaç bina yıkılmış, geriye kalanların yarısı üzerinize yıkılıverecek gibi tehditkâr...
Hasarlı bina sayısı öyle çok ki 640 bin nüfuslu şehir, içine girilemeyen binaların terki nedeniyle karanlık ve ıssız. Enkazlardan tüten hüzne çadırlarda yakılan sobaların sokaklarda yakılan ateşlerin isi karışıyor.
Yüz binadan belki bir ikisinin sıvası düşmüş.