Türk siyasi tarihine post-modern darbe olarak geçse de sonuçları
itibariyle bildiğimiz kaba saba darbelerden farkı olmayan 28
Şubat'ı yargılamak Türk demokrasisi ve yargısı için tarihi değerde
bir başarıdır.
Hükümeti düşüren, iktidar partisini kapatan, siyasi yasaklar getiren darbeciler sadece siyaseti değil sosyolojiyi ve ekonomiyi de derinden yaralamıştı çünkü.
28 Şubat'ı diğer darbelerden ayıran özellik askerin kışladan çıkıp çıkmaması ya da sivil darbecilere fazlaca iş düşmesi değil darbenin ilk kez toplumsal bir kesimi hedef alarak yapılmış olmasıdır.
28 Şubat darbesinin hedefi açık şekilde ülkenin dindar muhafazakar kesimidir.
Dindar muhafazakar Anadolu insanının çevreden merkeze yürüyüşü, ülkenin kaderini elinde tutmak isteyen ve halkı gerektiğinde darbelerle durduran jakobenler için fazlasıyla rahatsız edici olmuştu.
CHP'nin ve laikçi, Kemalist, ulu-solcuların o günlerde tek gündemi