Cuma öğleden sonra sanki kendi evi yıkılmış da ailesi sevdikleri enkazın altında kalmış gibi nefesini tutmuş vaziyette Türkiye. Bir an önce sağ salim çıkarılsınlar diye dua ederek, umut ederek gelecek iyi haberleri bekledik.
Zaman ilerleyip kaybettiklerimizin sayısı artınca endişemiz de arttı.
65 saat sonra geldi mucize. Üç yaşındaki Elif’in o minik elini, sabah ışığında uçuşan sarı saçlarını görünce kendi evladımız kurtulmuş gibi sevindik. Ama durumu nasıldı, bir yerinde kırık çıkık ezik var mıydı, iç kanaması var mıydı, ağlıyor muydu? Endişelerimizi dualarla bastırdık. Hayata tutunan o minik elin hastane odasından el salladığını görünce dünyalar bizim oldu, şükrettik.
Elifimiz de diğer yaralılar da sapasağlam çıkarlar inşallah hastaneden.