Biz çocukken televizyonda ''vur patlasın, çal oynasın'' bir cümbüş olurdu Ramazan ayında. Televizyon demek TRT demekti. Başka kanal yoktu. Şarkılar, türküler, kantolar, mini minnacık skeçler alır başını giderdi. Tam bir ''direkler arası eğlencesi'' yani.
Üzerine bir ölçü Karagöz-Hacivat, bir kare ibrik fotoğrafı, bir fiske şadırvan şıpırtısı, bir nefes de ''sordum sarıçiçeğe'' ilahisi eklenince içeriğin dini muhtevaya dönüştüğünü düşünüyor olmalıydı TRT yöneticileri.
Muhtemelen bundan, yıllar yılı Ramazan yayınları hiç değişmedi. Her yıl aynı sohbeti dinleyip aynı duaya ''amin'' dedik. Hepsini ezberledik.
Ramazan dini-İslami olmaktan çok, kültürel bir etkinlik demekti dönem TRT'sine göre.
O yayınlar içinde de en uzun ömürlüsü ''İnanç Dünyası'' adındaki programdır muhtemelen. Tam 25 yıl ekranda kalmayı başarmış çünkü.
Hükümetler, genel müdürler değişmiş ama İnanç Dünyası kıpırdamamış yerinden. TRT'nin....