Cildinin sarkmasına, saçının ağarmasına, belinin bükülmesine tahammülü yok kimsenin.
“Hızlı yaşa, geç öl, cesedin de yakışıklı olsun” sanki temel motto.
Tüketmek ve görünmek üzerine kurulan ve en ücradaki insanı dahi pençesine alan kapitalist sistem de buradan besleniyor artık. Kozmetik müdahaleler, palyatif tedbirler, takviye gıdalar yılların insan bedenindeki izini silmek için hep.
Bir yanda demografik bir dönüşüm var, öte yanda yaşlıların daha genç, dinç ve üretken olma çabası.