CHP’nin siyasal bir parti olmadığını, politiko-kültürel bir kurum olduğunu biliyor beyaz Türkler. Kimse inandığı için oy vermiyor CHP’ye. Laiklik için, taşrayı ve Ak Parti iktidarını engellemek, yenilmişlik duygusunu bastırmak için oy veriyor. Sorumluluk kendilerinde ama bu sıkışmışlığı aşmak yine de AK Parti’ye düşüyor.
Hasan Bülent Kahraman, Sabah gazetesinde “iki ateş arasında” üst başlığıyla üç gün süren bir dizi yazı yazdı. Yazılar temel olarak, Türkiye’de siyaset sosyolojisi terminolojisine “Beyaz Türkler” kavramsallaştırmasıyla giren toplumsal kesimin siyasi sıkışmışlığını ve çıkış arayışını konu alıyordu.
Son iki yılda yaşanan zorlu süreçler, seçimler ve PKK terörü nedeniyle iyice artan toplumsal siyasal kutuplaşmanın aşılması gereken bir eşikteyiz artık. Yeni bir Meclisimiz, yeni bir Hükümetimiz ve yıllanmış sorunlarımız var. Uzlaşmak, meselelerimizi çözmek zorundayız. Nasıl yapacağımızı siyaset bilimci, Kadir Has Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman ile konuştuk.
1 Kasım seçim sonuçlarına göre yeni Meclis’in oluşması ve 64. Hükümetin kurulmasıyla birlikte Türkiye, seçimlerle ve gerginlikle geçen son iki yılın ardından, dört yıllık yeni bir “istikrar dönemine” girdi. Girizgâh olması kabilinden sormak isterim; yeni dönemin eşiğindeki Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz?