İlk tur oylamada tasarının mimarı iki parti arasında küçük çaplı bir krize yol açan şey AK Parti Bursa milletvekili İsmail Aydın’ın “İlk dört maddenin görüşülmesi teklif dahi edilemez, vurgusu kabul edilemez” deyişiydi.
Başbakan dahil çok sayıda AK Partili açıklama yaptı ve “Partimizin böyle bir düşüncesi ya da önerisi yok” diyerek MHP’yi teskin, durumu izah etti.
Gerçekten de daha önce anayasa taslakları hazırlayan AK Parti’nin ilk dört maddeye ilişkin değerlendirmesi olmadı. Kurumsal olarak bu yönde bir tasarısı, tartışması, beyanı olmadı.
Ama Türkiye bu tartışmayı en geniş haliyle 2010-2011 yıllarında siyaset dışı aktörler sayesinde yaptı.
Dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Habertürk gazetesinden Muharrem Sarıkaya’ya yaptığı açıklamada Anayasa’da “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk üç maddeye dokunulabileceğini” söyleyerek tartışmanın fişeğini ateşledi. Kılıç “Bence ilk üç maddeyi dondurmak, evrensel hukuk kurallarına uygun değil. Aksi halde Anayasa’yı dondurursunuz. Hukuk devletini, demokrasiyi, laikliği geri götüren uygulamaya geçit verilemez. İlk üç maddeye pozitif olarak dokunulabilir” diyordu.
Daha sonra açıklamanın içeriğini yalanladı ama tartışma başlamıştı bir kere.
Siyasipartilerdençok sayıdatepki geldi amahukukçular da ikiyeayrıldı.Eski Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk “Son derece tehlikeli bir tartışma. İlkeleri değil sadece sözcüklerin yerini değiştirebilirsiniz” derkenProf. Dr. Serap Yazıcı Haşim Kılıç’ı destekledi ve Prof. Dr. Bülent Tanör’ün 1986 tarihli çalışmasına ve “Anayasanın 1. maddesine değişmezlik izafe edilebileceği, diğer maddelerin değiştirilebileceği” tezine atıf yaptı.