“Kirveyiz, kardeşiz, kanla bağlıyız
Karşıyaka köyleri, obalarıyla
Kız alıp vermişiz yüzyıllar boyu,
Komşuyuz yaka yakaya
Birbirine karışır tavuklarımız”
Ahmet Arif - 33 Kurşun
Diyarbakırlı büyük şair Ahmet Arif’in, o korkunç 33 kurşun olayı
sonrası yazdığı bu şiir, hududun öte yanında kalanlara yakılmış bir
ağıt, yapılan haksızlığa bir isyan değildir sadece.
Nefesinin, sözünün gücü bugüne de erişir. Bu kez ırkçı zulmün faili
değişmiştir.
Aynı milletin parçası olan Kürtlerle Türklerin arasına, kanla
doldurulmuş hendekten bir sınır çizmeye çalışan PKK’ya karşı bir
kardeşlik muskası gibidir bu dizeler.
Yaşamak arzusu, gencecik bedeniyle birlikte toprağa düşenler bugün
de var çünkü.
Nitekim Pazar günü İstanbul’da (-ki Türkiye’nin en büyük Kürt
şehridir) bir milyon İstanbullunun “teröre, ırkçı zulme hayır,
kardeşliğe evet” demesi, PKK’ya ve Türkiye’de Suriye’deki gibi bir
iç savaş çıkarmak için uğraşanlara verilmiş anlamlı bir
cevaptı.
Kürt meselesinin bir asrı aşkın tarihinde, PKK terör örgütünün 35
yıllık kanlı geçmişinde ilk kez bu kadar büyük bir teröre karşı
birlik ve kardeşlik eylemi yapıldı. Türk’üyle Kürt’üyle, Laz’ıyla
Çerkez’iyle, Boşnak’ı Manav’ıyla, Alevi’si Sünni’siyle, laiki
dindarıyla bir meydanda toplanıldı ve “BİZ”e sahip çıkıldı. Bizi
bir millet yapan değerleri korumak için o değerlerin ortak sembolü
olan bayrağın altında toplanıldı. Bizi birbirimize kırdırmak
isteyenlere gür bir sesle “hadi oradan!” denildi.